the act of departing or something that has departed

listen to the pronunciation of the act of departing or something that has departed
İngilizce - Türkçe

the act of departing or something that has departed teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

departure
kalkış

O, kalkış için hazırlandı. - He got ready for departure.

Trenin kalkışı ertelenecek. - The train's departure will be delayed.

departure
{i} ayrılış

Ayrılışını niçin ertelediğini biliyor musun? - Do you know why he put off his departure?

Odalar, ayrılış gününde saat on bire kadar boş bırakılmalıydı. - Rooms should be left vacant by eleven a.m. on the day of departure.

departure
kıpırdatma
departure
(Havacılık) havalanma
departure
kımıldatma
departure
vücudu oynatma
departure
gidiş

Gidişini ertelemeye karar verdi. - He decided he would put off his departure.

Gidişini ertelemeye karar verdi. - He decided to postpone his departure.

departure
hareket

Çim'de, hareket istasyonuna gitmek ve tren biletleri orada almak zorundasın. - In China, you have to go to the departure station and buy train tickets there.

the act of
eyleminin
departure
{i} gidiş, ayrılış, terk
departure
{i} sapma, ayrılma
departure
kalkış yenilik
departure
{i} vazgeçme
departure
(isim) ayrılış, kalkış, ayrılma, gidiş, yola çıkma; geri çekilme; sapma; yenilik, başlangıç; ölüm
departure
{i} ölüm
departure
bir geminin yola çıkmadan evvelki boylam ve enlem derecesi
departure
{i} yenilik
departure
{i} hareket etme, kalkış
departure
den bir geminin doğuya veya batıya doğru kestiği mesafe
İngilizce - İngilizce
departure
act of departing
going
act of departing
departure
act of departing
leaving
act of departing
going away
the act of departing or something that has departed

    Heceleme

    the act of departing or some·thing that has de·part·ed

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi äkt ıv dîpärtîng ır sʌmthîng dhıt hız dîpärtıd

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈakt əv dəˈpärtəɴɢ ər ˈsəmᴛʜəɴɢ ᴛʜət həz dəˈpärtəd/ /ðiː ˈækt əv dɪˈpɑːrtɪŋ ɜr ˈsʌmθɪŋ ðət həz dɪˈpɑːrtəd/