the act of causing something to happen

listen to the pronunciation of the act of causing something to happen
İngilizce - Türkçe

the act of causing something to happen teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

causing
(Dilbilim) ettirme
causation
sebep olma
causing
{f} neden ol

Soruna neyin neden olduğunu biliyor musun? - Do you know what's causing the problem?

Çalışman müşterilerin birçok şikayetine neden oluyordu.; Buradan hemen ayrılmanı emrediyorum. Defol git ha! Ben zaten burada çalışmak istemedim - Your work has been causing a lot of complaints from customers; I'm ordering you to leave immediately. Oh, up yours! I didn't want to work here in the first place.

causing
sebep olan

Tüm soruna sebep olan sensin. - You're the one causing all the trouble.

Kovanlarına sebep olan şey bu olabilir. - That may be what's causing your hives.

the act of
eyleminin
causation
{i} neden olma
causation
sebep sonuç
causation
neden

Korelasyon nedenselliğe eşit değildir. - Correlation doesn't equal causation.

Korelasyon nedensellik anlamına gelmez. - Correlation doesn't imply causation.

causation
{i} sebep
causation
{i} neden sonuç ilişkisi
İngilizce - İngilizce
causing
causation
the act of causing something to happen

    Heceleme

    the act of caus·ing some·thing to hap·pen

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi äkt ıv kôzîng sʌmthîng tı häpın

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈakt əv ˈkôzəɴɢ ˈsəmᴛʜəɴɢ tə ˈhapən/ /ðiː ˈækt əv ˈkɔːzɪŋ ˈsʌmθɪŋ tə ˈhæpən/