Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
- This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!
Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.
- Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.
Uygulama geliştiricileri bir fonksiyonel programlama dili kullanmaya karar verdi.
- Application developers decided to use a functional programming language.
Başvuru formuna fotoğraf eklemeyi unutma.
- Don't forget to attach your photo to the application form.
İş için bu firmaya başvuruda bulunacağım.
- I will make an application to that firm for employment.
Daha sonra yapman gereken şey bu müracaat formunu doldurmak.
- What you need to do next is fill out this application form.
Tom başvuru dilekçesini benim için doldurdu.
- Tom filled out the application for me.
Tom başvuru formunu doldurdu.
- Tom filled out the application form.
Tom başvuru formunu doldurdu.
- Tom filled out the application.