the ability to exert oneself without feeling short of breath

listen to the pronunciation of the ability to exert oneself without feeling short of breath
İngilizce - Türkçe

the ability to exert oneself without feeling short of breath teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

wind
{f} sarmak
wind
{f} dolamak
wind
yel

Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir. - God provides the wind, but man must raise the sails.

Rüzgarın yönünü değiştiremem ama gidilecek yere ulaşmak için her zaman yelkenlerimi ayarlayabilirim. - I can't change the direction of the wind, but I can adjust my sails to always reach my destination.

wind
{i} kurma (saat)
wind
{i} dönemeç
wind
dolaşmak
wind
saati kurmak
wind
{f} kıvırmak
wind
saçmalık
wind
gaz

O sadece seni gaza getiriyor. - He's only winding you up.

Patatesler bana gaz yapar. - Potatoes give me wind.

wind
viraj
wind
külek
wind
{f} kıvrılmak
wind
(fiil) çevirmek, sarmak, dolamak, kıvırmak, döndürmek, kıvrıla kıvrıla gitmek, dolambaçlı olmak, açmak (yol), sarılmak, dolanmak, kıvrılmak, bükülmek
wind
{i} k.dili. boş laflar, lafügüzaf, fasarya
wind
{i} İng. (mide ve bağırsaktaki) gaz
wind
{f} dolambaçlı olmak
wind
{f} -i nefessiz bırakmak; -i nefes nefese
wind
soluklandı
wind
{f} dolanmak
İngilizce - İngilizce
wind

Give me a minute before we jog the next mile — I need a second wind.

the ability to exert oneself without feeling short of breath

    Heceleme

    the a·bi·li·ty to ex·ert one·self with·out feel·ing Short of breath

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi ıbîlıti tı îgzırt wʌnself wîdhaut filîng şôrt ıv breth

    Telaffuz

    /ᴛʜē əˈbələtē tə əgˈzərt ˌwənˈself wəᴛʜˈout ˈfēləɴɢ ˈsʜôrt əv ˈbreᴛʜ/ /ðiː əˈbɪlətiː tə ɪɡˈzɜrt ˌwʌnˈsɛlf wɪðˈaʊt ˈfiːlɪŋ ˈʃɔːrt əv ˈbrɛθ/