Tom, Mary'ye şimdiye kadar sahip olmadığı istikrarı verdi.
- Tom gave Mary the stability that she had never had.
Çin ekonomisinin istikrarı büyük ölçüde abartılmıştır.
- The stability of Chinese economy is substantially overestimated.
Uçağın arkasındaki kuyruk denge sağlar.
- The tail at the rear of the plane provides stability.