that which is known to be true on the basis of observation

listen to the pronunciation of that which is known to be true on the basis of observation
İngilizce - Türkçe

that which is known to be true on the basis of observation teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

fact
{i} hakikat
fact
{i} unsur
fact
factfinding delil toplayan accessory after the fact cürüm işlendikten sonra suç ortağı olan kimse
fact
in fact gerçekten
fact
gösterilen husus veya keyfiyet
fact
filvaki
fact
hakikaten
fact
hadise
fact
olgusal gerçek
fact
çarpınım
fact
gerçek olay
fact
olmuş şey
fact
doğru bilgi
fact
gerçek

Çok sayıda ekonomist, o gerçekten habersiz. - Many economists are ignorant of that fact.

Gerçekler uzun yıllar boyunca açıklanmadı. - The facts did not become public for many years.

fact
olay

Bu gerçek bir olaydır. - That is an actual fact.

Bu olay hakkındaki gerçeği bilmek istiyor musun? - Would you like to know the truth about this fact?

fact
olgu

Bir kaynak olmadan olgusal ifadeler üretmeyin. - Don't make factual statements without a source.

O kitap, olgusal hatalarla doludur. - That book is full of factual errors.

fact
bilgi

Yukarıdaki metin konuyla ilgili kesin bilgiler içermiyor. - The text above contains no accurate facts on the matter.

Başka insanları ikna etmek için gerekli olan bilgileri yazın. - Write down the facts needed to convince other people.

fact
(isim) gerçek, hakikat, olgu, unsur, durum, olay, eylem
fact
(Avrupa Birliği) fiil, vaka, olay
İngilizce - İngilizce
fact
that which is known to be true on the basis of observation

    Heceleme

    that which I·s known to be true on the ba·sis of ob·ser·va·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    dhıt hwîç îz nōn tı bi tru ôn dhi beysıs ıv äbzırveyşın

    Telaffuz

    /ᴛʜət ˈhwəʧ əz ˈnōn tə bē ˈtro͞o ˈôn ᴛʜē ˈbāsəs əv ˌäbzərˈvāsʜən/ /ðət ˈhwɪʧ ɪz ˈnoʊn tə biː ˈtruː ˈɔːn ðiː ˈbeɪsəs əv ˌɑːbzɜrˈveɪʃən/