that which is capable of being affirmed; reality

listen to the pronunciation of that which is capable of being affirmed; reality
İngilizce - Türkçe

that which is capable of being affirmed; reality teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

positive
pozitif

Tom HIV pozitif olduğunu sadece bugün öğrendi. - Tom just found out today that he is HIV positive.

Protonlar pozitif, elektronlar negatif yüke sahiptir ve nötronların yükü yoktur. - Protons have a positive charge, electrons have a negative charge, and neutrons have no charge.

positive
faydalı
positive
(Matematik) artı nicelik
positive
zait
positive
(Matematik) sıfırdan büyük nicelik
positive
hastalık belirtisi gösteren
positive
emin

Onun bitirdiğinden eminim. - I am positive that he has finished.

Onun Tom olduğundan emin misin? - Are you positive it was Tom?

positive
(isim) pozitif, olumlu derece, kesin şey, pozitif görüntü (film)
positive
elek

Protonlar pozitif, elektronlar negatif yüke sahiptir ve nötronların yükü yoktur. - Protons have a positive charge, electrons have a negative charge, and neutrons have no charge.

Pozitif atom çekirdekleri negatif elektronları çeker. - Positive atomic nuclei attract negative electrons.

positive
olumlu, artı
positive
{s} tam
positive
foto
positive
{s} mutlâk
positive
{s} belirgin
positive
sarih
positive
{s} kesin, mutlak: positive proof kesin delil
positive
vazıh
positive
{s} dogmatik
positive
{s} gerçek: a positive
İngilizce - İngilizce
positive