Curdken ona doğru koştu ve onun başından bir tutam saç tutmak istedi.
- Curdken ran up to her and wanted to grasp some of the hair from her head.
Bu meseleyi anlamak zorundayız.
- We have to grasp this issue.
Bazı insanlar sigaranın kısa vadeli etkilerini anlamayı daha kolay buluyor.
- Some people find it easier to grasp the short-term effects of smoking.
Curdken ona doğru koştu ve onun başından bir tutam saç tutmak istedi.
- Curdken ran up to her and wanted to grasp some of the hair from her head.
Bu meseleyi anlamak zorundayız.
- We have to grasp this issue.
The goal is within my grasp.