that which has occurred in a day; a day's work or travel; a day's journey

listen to the pronunciation of that which has occurred in a day; a day's work or travel; a day's journey
İngilizce - Türkçe

that which has occurred in a day; a day's work or travel; a day's journey teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

journal
{i} dergi

Herhangi bir gazeteye ya da dergiye abone oldun mu? - Did you subscribe to any newspapers or journals?

Bir Japon dergin var mı? - Do you have a Japanese journal?

journal
{i} yevmiye defteri
journal
{i} şaft yatağı
journal
meclis zabıt defteri
journal
mecmua
journal
aks
journal
günlük

Tom'un bir günlük tutmasını öneren kişi bendim. - I was the one who suggested Tom keep a journal.

Bir günlük tutmaya başladım. - I've started keeping a journal.

journal
{i} seyir defteri
journal
{i} tic. günlük defter, yevmiye defteri
journal
{i} gazete

Ben bir gazeteci olmayı umuyorum. - I hope to be a journalist.

Tom bir gazeteci olmaya niyetleniyor. - Tom intends to become a journalist.

journal
{i} den. seyir defteri
journal
{i} gündem
journal
(isim) bülten, gazete, dergi, jurnal, gündem, anı defteri, günlük, seyir defteri, yevmiye defteri, şaft yatağı
journal
{i} günlük, günce
journal
(Askeri) HARP CERİDESİ: Seferde, olayların cereyan şekline ve alınan emir, haber vesairenin geliş sırasına göre, birlikler veya karargah şubeleri tarafından tutulan günlük vukuat kaydı
journal
{i} bülten
journal
{i} anı defteri
journal
muhtıra
İngilizce - İngilizce
journal
that which has occurred in a day; a day's work or travel; a day's journey