that which gives great pleasure or delight

listen to the pronunciation of that which gives great pleasure or delight
İngilizce - Türkçe

that which gives great pleasure or delight teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

delight
{i} haz
delight
{i} sevinç

Benim için büyük sevinç, o birincilik ödülünü kazandı. - To my great delight, he won the first prize.

Tom sevinçle haykırdı. - Tom cried out with delight.

delight
{f} hoşnut etmek
delight
{f} sevindirmek
delight
{i} sevinç veren şey
delight
{i} keyif

Çok keyifli bir gün geçirdik. - We've had a most delightful day.

Ben az önce keyifli bir haber aldım. - I've just received some delightful news.

delight
güzel
delight
{f} zevk almak
delight
{f} hoşuna gitmek
delight
{f} hoşnut et
delight
zevk vermek
delight
memnun etmek
delight
zevk

O, arkadaşları ile konuşmaktan zevk aldı. - He took delight in talking with friends.

Gerçek bir zevkle kitabını okudum. - I read your new book with real delight.

delight
delightful hoş
delight
(fiil) hoşnut etmek, sevindirmek, hoşlanmak, hoşuna gitmek; zevk almak
delight
şirin
delight
{f} sevindirmek; sevinmek
İngilizce - İngilizce
delight
that which gives great pleasure or delight

    Heceleme

    that which gives great pleas·ure or de·light

    Türkçe nasıl söylenir

    dhıt hwîç gîvz greyt plejır ır dîlayt

    Telaffuz

    /ᴛʜət ˈhwəʧ ˈgəvz ˈgrāt ˈpleᴢʜər ər dəˈlīt/ /ðət ˈhwɪʧ ˈɡɪvz ˈɡreɪt ˈplɛʒɜr ɜr dɪˈlaɪt/