that extremity of a leaf, fruit, etc

listen to the pronunciation of that extremity of a leaf, fruit, etc
İngilizce - Türkçe

that extremity of a leaf, fruit, etc teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

base
üs

Bu üs artık bizim kontrolümüzde. - This base is now under our control.

Yanlış yapmak yok: Biz birliklerimizi Afganistan'da tutmak istemiyoruz. Biz orada askeri üs aramıyoruz. - Make no mistake: we do not want to keep our troops in Afghanistan. We seek no military bases there.

base
(Kimya) Baz

Bodrum duvarında bazı çatlaklar var. - There are some cracks in the basement wall.

Fenolftalein, 10.0 ya da daha fazla bir pH'a sahip olan bir baz varlığında parlak mora dönüşecektir ve 8.2 ya da daha az bir pH değerine sahip bir çözeltinin varlığında renksiz kalacaktır. - Phenolphthalein will turn fuchsia in the presence of a base with a pH of or above 10.0 and will remain colorless in the presence of a solution with a pH of or below 8.2.

base
{i} alt

Simyagerler adi metalleri altına ve gümüşe dönüştürmeye çalıştılar. - Alchemists tried to transmute base metals into gold and silver.

Felsefe taşı baz metalleri altına dönüştürebilen efsanevi bir maddeydi. - The philosopher's stone was a legendary substance capable of turning base metals into gold.

base
{i} kök
base
(fiil) dayandırmak, kurmak, tesis etmek
base
süfli
base
değersiz
base
başlama sayısı
base
(İnşaat) süpürgelik
base
(Arkeoloji) sütun altlığı
base
{f} dayan

Onun sonucu bu gerçeklere dayanmaktadır. - His conclusion is based on these facts.

Bu hikaye gerçeklere dayanmaktadır. - This story is based on facts.

base
düzlem

Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır. - Geometry is based on points, lines and planes.

base
merkez

Chicago Cubs, Chicago, Illinois merkezli bir profesyonel beyzbol takımıdır. - The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois.

Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur. - Corsairfly is an airline based in Paris.

base
{s} alçak, adi, rezil
base
(Mühendislik) taban, kaide, temel
base
baseboard süpürgelik
base
{i} başlangıç sayısı
base
{i} depart
base
(Tıp) Esas, baz, temel
İngilizce - İngilizce
base
that extremity of a leaf, fruit, etc