Zarafeti olmayan güzellik kokusu olmayan bir gül gibidir.
- Beauty without grace is like a rose without a scent.
Isadora Duncan öyle zarafetle dans etti ki Avrupa'da dans etmek için davet edildi.
- Isadora Duncan danced with such grace that she was invited to dance in Europe.
Gerçekten teşekkürler, bu çok kullanışlı.
- Thanks indeed, handy this!
Derinden minnettar olduğu için, teşekkürlerini ifade etmeye çalıştı.
- Being deeply thankful, he tried to express his thanks.
Bütün bunu yaptığın için teşekkür ederim.
- Thanks for doing all this.
Gerekeni yaptığınız için teşekkür ederim.
- Thanks for doing what needed to be done.
O yemeden önce lütuf dedi.
- He said grace before eating.
Oh, teşekkürler! Ne kadar düşünceli.
- Oh, thanks! How thoughtful.
Ben teşekkürlerimi ifade etmek için doğru kelimeleri düşünemiyorum.
- I can't think of the right words with which to express my thanks.
Sağ ol, Mike. Tavuk sevmem.
- Thanks, Mike. I don't like chicken.
Bize yardımınız için sağ olun.
- Thanks for helping us.
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
Uğradığın için sağol.
- Thanks for dropping by.
Zarafeti olmayan güzellik kokusu olmayan bir gül gibidir.
- Beauty without grace is like a rose without a scent.
Lola zerafetle dans etti.
- Lola danced with grace.
O, hepimizi şaşırtan bir zerafetle dans etti.
- She danced with a grace that surprised us all.
O, hediye için şükranlarını sundu.
- She expressed her thanks for the present.
Onlar Şükran Gününde hindi yediler.
- They ate turkey on Thanksgiving Day.
Şükürler olsun bir övgü ifadesi ya da Allaha şükürdür.
- Hallelujah is an expression of praise or thanks to God.
After all I’ve done, a simple acknowledgment is all the thanks I get?.
... thanks if you think industry flowed over the site ...
... THANKS, EVERYBODY. ...