Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
- If she studied hard, she could pass the test.
Sınav kağıtların Pazartesiye kadar teslim edilmelidir.
- Your test papers must be handed in by Monday.
Antlaşma toprak altındaki nükleer denemeleri yasaklamadı.
- The treaty did not ban nuclear tests under the ground.
O, sınırlarını denemek istedi.
- He wanted to test his limits.
Bu çok ilginç deney senin mesleki kişiliğini meydana çıkarmaktadır.
- This very interesting test reveals your professional personality.
Dr. Tanaka üç yüz fare üzerinde iki yıldır deneyler gerçekleştirdi.
- Dr. Tanaka carried out tests for two years on three hundred rats.
Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- I'll do my best on the test.
Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
- If he studied hard, he could pass the test.
O, sınırlarını denemek istedi.
- He wanted to test his limits.
Kendinizi denemek için Tatoeba'yı kullanabilirsiniz.
- You can use Tatoeba to test yourself.
Tom gözlerini test ettirdi.
- Tom got his eyes tested.
Tom işitmesini test ettirdi.
- Tom got his hearing tested.
Demokrasinin ölçüsü eleştiri özgürlüğüdür.
- The test of democracy is freedom of criticism.
Bush, yeni silahlar test etmek istemiyor.
- Bush doesn't want to test new weapons.
Dalgıç ekipmanının sınırlarını test etmek istedi.
- The diver wanted to test the limits of his equipment.
Neil Armstrong astronot olmak için seçildiğinde deneme pilotuydu.
- Neil Armstrong was a test pilot when he was chosen to be an astronaut.
Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı.
- The research director had the department do a thorough job in testing the new product.
Bir üniversite öğrencisiyken her zaman sınavlardan önce bütün gece çalışırdım.
- When I was a college student, I always pulled all-nighters before tests.
Testlerinde daha iyi yapabilirsin.
- You can do better on your tests.
Testler önümüzdeki hafta başlar.
- Tests start next week.
Tom gözlerini test ettirdi.
- Tom got his eyes tested.
Pilotlar, silahlarını test ettiler.
- The pilots tested their guns.
Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı.
- The research director had the department do a thorough job in testing the new product.
Bir üniversite öğrencisiyken her zaman sınavlardan önce bütün gece çalışırdım.
- When I was a college student, I always pulled all-nighters before tests.
Benim yeni kameramı test ediyorum.
- I'm testing my new camera.
Polis dedektifi DNA testi için numuneler toplamaya çalıştı.
- The police detective carefully collected samples for DNA testing.
He tested positive for cancer.
His test average was nearly 100.
Since that set of articles is already fairly complete, they might serve as a good test bed for the different organizational systems we want to try.
Reason away, but the test of time will prove me right.
Taking classes in a subject is a good way to test the waters and explore a potential career.
The teacher handed out the tests.
- Öğretmen testleri dağıttı.
You can do better on your tests.
- Testlerinde daha iyi yapabilirsin.
When was Tom's trial?
- Tom'un testi ne zamandı?
The letters STEP stand for the Society for Testing English Proficiency.
- STEP harfleri Society for Testing English Proficiency anlamına gelir.
I'm testing my new camera.
- Benim yeni kameramı test ediyorum.
We will have a math quiz tomorrow.
- Yarın matematik testimiz var.
Tom told his students that there would be a quiz on Monday.
- Tom öğrencilerine pazartesi günü bir test olacağını söyledi.
The research director had the department do a thorough job in testing the new product.
- Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı.
Shougongsha is an old Chinese technique to test a woman's virginity.
- Shougongsha kadının bekaretini test etmek için eski bir Çin tekniğidir.
She wanted to test her limits.
- O, sınırlarını test etmek istedi.
... You must be able to see, whether in test scores, or the quality ...
... So if you test in the moment, cortisol levels, for example, ...