terslemek

listen to the pronunciation of terslemek
Türkçe - İngilizce
snap et
snap at

You don't have to snap at me like that. - Beni öyle terslemek zorunda değilsin.

Sorry, I didn't mean to snap at you. - Üzgünüm, amacım sizi terslemek değildi.

to speak sharply to, give (someone) a short answer; to snap at; to bite (someone's) head off
scold
rebuff
snub
snap

Sorry, I didn't mean to snap at you. - Üzgünüm, amacım sizi terslemek değildi.

You don't have to snap at me like that. - Beni öyle terslemek zorunda değilsin.

send to the rightabout
to rebuff, to scold, to snap et, to snub
tersleme
brush off
tersleme
snub
tersleme
rebuff
Türkçe - Türkçe
Bir kimseye gönül kırıcı, sert söz söylemek veya gönül kırıcı davranmak, azarlamak: "Kaç defa tersledim, yine uslanmadı."- Y. K. Karaosmanoğlu
Pislemek
Bir kimseye gönül kırıcı, sert söz söylemek veya gönül kırıcı davranmak, azarlamak
Hayvanlar pislemek
(Osmanlı Dönemi) HAR'ET
tersleme
Terslemek işi
İngilizce - Türkçe
terslemek