Daha iyi şartlar bekliyorduk.
- We expected better terms.
Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık.
- We sued the insurance company because it violated the terms of our policy.
Owen'la aranızın iyi olmadığını duydum.
- I hear you're on bad terms with Owen.
Onların komşularıyla arası iyi.
- They're on good terms with their neighbors.
Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
- The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
Kullanım koşulları haber verilmeksizin değiştirilebilir.
- Terms of use may be changed without notice.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
Mektup ticari terimler kullanarak yazıldı.
- The letter was written using business terms.
Bu teknik terimler Yunancadan türetilmiştir
- These technical terms are derived from Greek.
Bu teknik terimler Yunancadan türetilmiştir
- These technical terms are derived from Greek.
O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
- It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
İkinci dönem dün sona erdi.
- The second term came to an end yesterday.
İlkokul çocukları, altı yıllık bir dönem için okula giderler.
- Elementary school children go to school for a term of six years.
Kullanım koşulları haber verilmeksizin değiştirilebilir.
- Terms of use may be changed without notice.
O, para açısından her şeyi düşünüyor.
- She thinks of everything in terms of money.
Para açısından her şeyi düşünmeye eğilimli.
- He tends to think of everything in terms of money.
Nancy beş yıldan fazla süredir ablam ile iyi ilişkiler içindedir.
- Nancy has been on good terms with my sister for more than five years.
Onunla yirmi yıldan daha fazla süredir samimiyim.
- I have been on friendly terms with him for more than twenty years.
Her şeye parasal açıdan bakıyorsun.
- You see everything in terms of money.
Çok az insan, imzalamadan önce bir sözleşmenin bütün şartlarını ve koşullarını okuma zahmetine katlanır.
- Few people take the trouble to read all the terms and conditions of a contract before signing it.
Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
- The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
İdrar şişesi ile tuvalete gidecek birisine yardımcı olmak için teknik terminoloji nedir?
- What's the technical terminology for assisting someone to go to the toilet with a urine bottle?
Biz otobüs terminalinde kazara onlarla karşılaştık.
- We met them by accident at the bus terminal.
Kullanım koşulları haber verilmeksizin değiştirilebilir.
- Terms of use may be changed without notice.
Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
- The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
Sözleşme şartlarına göre, ödemenizin vadesi 31 Mayısta idi.
- According to the terms of the contract, your payment was due on May 31st.
Kısa vadeli sözleşmeli personel haber vermeden işten çıkarıldı.
- The short term contract employees were dismissed without notice.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık.
- We sued the insurance company because it violated the terms of our policy.
Uzun vadede fayda sağlayabilecek alanlara yatırım yapılmamıştı.
- The money was not invested in areas where it could bring benefit over the long term.
Senin uzun vadeli planların nedir?
- What are your long term plans?
We hope someday she and her mother will come to terms on the matter.
Until he comes to terms with the likelihood of failure, he will not succeed.
She finally came to terms with her addictions at her third rehab clinic and rarely drank again.
A miniature giant is a contradiction in terms.
Okay, let me explain this in layman's terms.
Kennedy assured West German Ambassador Wilhelm Grewe in no uncertain terms that he does not intend to let West Berlin go down the drain.
She has no idea how she wants the house to look in terms of décor.
My accountant was so bad I am now on first name terms with the tax department.
terms and conditions.
near-term, mid-term and long-term goals.
All of these terms cancel out.
... beyond Big Bird and eliminating funding for Planned Parenthood in terms of how he pays ...
... prominence, we had other terms like "creators' monopoly". It's very hard to go to a regulator ...