O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
- It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
Radyoaktivite, kimyasal bir terimdir.
- 'Radioactivity' is a chemistry term.
Çoğu öğrenciler dönem sınavı için hazırlık yapıyor.
- Most students are doing preparation for the term examination.
Tom Kongrede iki dönem hizmet etti.
- Tom served two terms in Congress.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
Sözleşme şartlarına göre, ödemenizin vadesi 31 Mayısta idi.
- According to the terms of the contract, your payment was due on May 31st.
Kullanım koşulları haber verilmeksizin değiştirilebilir.
- Terms of use may be changed without notice.
Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
- The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
Sanırım onun hakkında uzun süre düşündüğünde o farklıdır.
- I suppose it's different when you think about it over the long term.
Cumhurbaşkanının görev süresi dört yıl sürer.
- The president's term lasts four years.
Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
- The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
O koşulları kabul eder misin?
- Would you accept those terms?
Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
- If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.
Güney terminali nerede?
- Where is the south terminal?
Daha fazla bir indirim talep ederseniz, ödeme koşullarını değiştirmeyi öneririz.
- If you request a further discount, we suggest changing the terms of payment.
Kullanım koşulları haber verilmeksizin değiştirilebilir.
- Terms of use may be changed without notice.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
Onların komşularıyla arası iyi.
- They're on good terms with their neighbors.
Tom'un Mary ile arası iyidir.
- Tom is on good terms with Mary.
Genel terimler kullanacağım.
- I will use general terms.
Teknik terimlerle yazıldığı için bu kitabı anlamak çok zor.
- Written in technical terms, this book is very difficult to understand.
Kısa vadeli sözleşmeli personel haber vermeden işten çıkarıldı.
- The short term contract employees were dismissed without notice.
Çok az insan, imzalamadan önce bir sözleşmenin bütün şartlarını ve koşullarını okuma zahmetine katlanır.
- Few people take the trouble to read all the terms and conditions of a contract before signing it.
Biz bir zamanlar düşmandık fakat baltayı gömdük ve şimdi birbirimizle dostane şartlardayız.
- At one time we were enemies, but we've buried the hatchet and we are now on friendly terms with each other.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
Kısa vadeli sözleşmeli personel haber vermeden işten çıkarıldı.
- The short term contract employees were dismissed without notice.
Uzun vadede fayda sağlayabilecek alanlara yatırım yapılmamıştı.
- The money was not invested in areas where it could bring benefit over the long term.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
terms and conditions.
near-term, mid-term and long-term goals.
All of these terms cancel out.
... in terms of corporates, changes in the tax code, it costs about $5 trillion. ...
... When we were at our peak in terms of growth, ...