Tom ölümcül derecede hasta.
- Tom is terminally ill.
Dedem bu yıl ölümcül bir kansere yenik düştü.
- My grandfather succumbed to a terminal cancer this year.
Sami son aşamada bir kanseri olduğunu öğrendi.
- Sami learned he had terminal cancer.
The bus is at the bus station.
- Otobüs otobüs terminalindedir.
Where's the bus station?
- Otobüs terminali nerede?
... on the Internet into terminals, they plug malware-infected USB sticks into their computers, ...