Dan karısı Linda'nın ölümcül derecede hasta olduğu konusunda bilgilendirildi.
- Dan was informed that his wife, Linda, was terminally ill.
Tom ölümcül derecede hasta.
- Tom is terminally ill.
Dedem bu yıl ölümcül bir kansere yenik düştü.
- My grandfather succumbed to a terminal cancer this year.
Tom ölümcül kanseri olduğunu bilmiyordu.
- Tom didn't know that he had terminal cancer.
Sami son aşamada bir kanseri olduğunu öğrendi.
- Sami learned he had terminal cancer.
The bus is at the bus station.
- Otobüs otobüs terminalindedir.
Where's the bus station?
- Otobüs terminali nerede?