term referring to a group dealing with a specific currency or currencies

listen to the pronunciation of term referring to a group dealing with a specific currency or currencies
İngilizce - Türkçe

term referring to a group dealing with a specific currency or currencies teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

desk
okul sırası
desk
{i} çalışma masası

Onlar ön çalışma masasına yaklaşıyorlar. - They approach the front desk.

O çalışma masası Meg için çok küçük. - That desk is too small for Meg.

desk
{i} kontrol paneli
desk
masa

Bir dizüstü, bir masaüstünden daha iyidir. - A laptop is better than a desktop.

Anahtar masanın üstünde. - The key is on the desk.

desk
{i} kürsü
desk
{i} resepsiyon

Bazı şirketlerin resepsiyonda resepsiyonist yerine korumaları var. - Some companies have guards at the front desk instead of receptionists.

Lütfen benim için resepsiyonda yaklaşık bir saat bakar mısın? - Please cover for me at the reception desk for about one hour.

desk
büro

Benim dizüstü bilgisayar bürodadır. - My notebook is in the desk.

desk
{i} bölüm
desk
yazıhane
desk
{i} sıra (okul)
desk
{i} yazı masası
desk
{i} sıra

Mary sırada oturuyor. - Mary is sitting at the desk.

Sıranın üzerinde bir elma var. - There is one apple on the desk.

desk
{i} daire, şube, masa. From her desk the teacher could see the desks of all her students. Öğretmen
desk
{i} kasa
İngilizce - İngilizce
desk
term referring to a group dealing with a specific currency or currencies

    Heceleme

    term re·fer·ring to a group deal·ing with a spe·cif·ic cur·ren·cy or currencies

    Türkçe nasıl söylenir

    tırm rîfırîng tı ı grup dilîng wîdh ı spısîfîk kırınsi ır kırınsiz

    Telaffuz

    /ˈtərm rəˈfərəɴɢ tə ə ˈgro͞op ˈdēləɴɢ wəᴛʜ ə spəˈsəfək ˈkərənsē ər ˈkərənsēz/ /ˈtɜrm rɪˈfɜrɪŋ tə ə ˈɡruːp ˈdiːlɪŋ wɪð ə spəˈsɪfɪk ˈkɜrənsiː ɜr ˈkɜrənsiːz/