I prefer to not talk about it.
- Bunun hakkında konuşmayı tercih etmiyorum.
The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
- Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
Why do you think Tom prefers living in the country?
- Tom'un niçin kırsal alanda yaşamayı tercih ettiğini düşünüyorsun?
Of all the men that I dislike, my husband is certainly the one that I prefer.
- Hoşlanmadığım tüm erkeklerden, kocam kesinlikle tercih ettiğimdir.
Tom didn't ask me which I preferred.
- Tom bana hangisini tercih ettiğimi sormadı.
Tennis is my preferred sport.
- Tenis tercih ettiğim spordur.