Work is preferable to idleness.
- Çalışma avareliğe tercih edilir.
I think death is preferable to shame.
- Bence ölüm utanca tercih edilir.
I prefer to not talk about it.
- Bunun hakkında konuşmayı tercih etmiyorum.
I don't prefer to wear red lipstick.
- Kırmızı ruj sürmeyi tercih etmem.
Of all the men that I dislike, my husband is certainly the one that I prefer.
- Hoşlanmadığım tüm erkeklerden, kocam kesinlikle tercih ettiğimdir.
Why do you think Tom prefers living in the country?
- Tom'un niçin kırsal alanda yaşamayı tercih ettiğini düşünüyorsun?
Many of my friends preferred to study German instead of Spanish.
- Arkadaşlarımın çoğu İspanyolca yerine Almanca öğrenmeyi tercih etti.
Tom didn't ask me which I preferred.
- Tom bana hangisini tercih ettiğimi sormadı.