I acted as a simultaneous interpreter.
- Ben bir simültane tercüman olarak görev yaptım.
Tom would like to become a simultaneous interpreter.
- Tom bir simültane tercüman olmak istiyor.
To be a good translator, I think Tom needs to hone his skills a bit more.
- İyi bir tercüman olmak için, sanırım Tom yeteneklerini biraz daha geliştirmeli.
Why doesn't Marika work as a Japanese-Finnish translator?
- Marika neden Japonca-Fince tercüman olarak çalışmıyor?