Bunu yapmakta kararsızım. - I'm hesitant to do that.
Bunu yapmakta kararsızım.
I'm hesitant to do that.
Tom biraz kararsız görünüyordu. - Tom seemed to be a little hesitant.
Tom biraz kararsız görünüyordu.
Tom seemed to be a little hesitant.
I am hesitant to recommend him as a manager because he has a short temper.