İngilizce - Türkçe
tending to excite wonder; surprising, extraordinary teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- wonderful
- müthiş
- wonderful
- harika
Andrina'nın işleri ciddiye almadığını bilirim ama kendisi harika bir arkadaş.
-I know Andrina doesn't take things seriously, but she is a wonderful friend.
Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
-I've never seen such a wonderful sunset.
- wonderful
- mükemmel
Cihazı çalıştırmak mükemmelce basittir.
-The appliance is wonderfully simple to operate.
Linux Deepin başka bir mükemmel Linux dağıtımıdır.
-Linux Deepin is another wonderful Linux distribution.
- wonderful
- {s} şahane
Düğünümüzde söyleyebilsen şahane oldurdu.
-It would be wonderful if you could sing at our wedding.
- wonderful
- (sıfat) harika, şahane, şaşılacak, harikulâde
- wonderful
- göz kamaştırıcı
- wonderful
- şaşılacak derecede iyi
- wonderful
- {s} şaşılacak
- wonderful
- {s} çok iyi, şahane, harika
- wonderful
- wonderfullyfevkalade olarak
- wonderful
- wonderfulnessşaşılacak hal
- wonderful
- fevkaladelik
- wonderful
- şaşılacak bir şekilde
- wonderful
- garip
- wonderful
- fevkalade
- wonderful
- hayret verici
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
tending to excite wonder; surprising, extraordinary teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- wonderful
He is massively corrupt. It is wonderful how the man's popularity survives.
tending to excite wonder; surprising, extraordinary
Heceleme
tending to ex·cite wonder; surprising, ex·traor·di·na·ryTelaffuz
Resimler
Geçmiş
Favoriler