temsil

listen to the pronunciation of temsil
Türkçe - İngilizce
representation

Visual learners are often helped by visual representations in their own notes. - Görsel öğrenenler kendi notlarında genellikle görsel temsillerden yardım görürler.

representment
representations
rendition
(Kanun) procuration
(Kanun) agency
assimilate
spectacle
(Ticaret) presentation
acting
stage play
representing, representation; being a representative for
presentment
representation; performance, show; for example
performance (of a dramatic play)
rendering
show
represent to
performance
figuration
temsil etmek
represent

The only reason for the existence of a novel is that it does attempt to represent life. - Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır.

His compositions represent the last echo of Renaissance music. - Onun besteleri rönesans müziğinin son yankısını temsil etmektedir.

temsil eden
{s} representative
temsil edebilirlik
(Çevre) representativeness
temsil eden numune
(Ticaret) representative sample
temsil edici
(Matematik) exponent
temsil edilebilirlik
representativeness
temsil edilme
(Ticaret) representation
temsil edilmek
be represented
temsil edilmiş
represented
temsil et
(Bilgisayar) delegate
temsil et
(Bilgisayar) impersonate
temsil etme
(Askeri) role playing
temsil etmek
typify
temsil etmek
perform
temsil etmek
present
temsil etmek
(deyim) identify oneself with
temsil etmek
symbolise
temsil etmek
(deyim) carry the banner for
temsil hakkı
(Politika, Siyaset) right of representation
temsil heyeti
(Askeri) delegation
temsil sistemleri
(Pisikoloji, Ruhbilim) representational systems
temsil ve ilzam
represent and bind
temsil yetkisi
power of attorney
temsil etmek, vekalet etmek
To represent represent
temsil becerileri
(Pisikoloji, Ruhbilim) representational skills
temsil düzenleyen kişi
impresario
temsil eden
acting
temsil eden
epitomist
temsil eden dalga
(Askeri) representative wave
temsil edici olmayan
nonrepresentative
temsil edilmedi
(Bilgisayar) not delegated
temsil edilmemiş
unrepresented
temsil etmek
body forth
temsil etmek
1. to represent; to be a representative for. 2. to put on, perform (a dramatic play)
temsil etmek
personify
temsil etmek
symbolize
temsil etmek
a) to represent b) to present, to perform c) to symbolize, to typify
temsil etmek
speak for
temsil etmek
exemplify
temsil etmek
stand for
temsil etmek
(Hukuk) to represent

The only reason for the existence of a novel is that it does attempt to represent life. - Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır.

temsil evresi
(Pisikoloji, Ruhbilim) representational stage
temsil gideri
representation expense
temsil görevleri
(Ticaret) fiduciary duties
temsil kuramı
(Hukuk) theory of representation
temsil kısayolu
(Pisikoloji, Ruhbilim) representativeness heuristic
temsil salahiyeti
(Ticaret) capacity for representation
temsil salahiyeti
(Kanun) power of procuration
temsil sorumluluğu
(Ticaret) vicarious liability
temsil yetkili
(Hukuk) accredited
temsil yetkisine ait
(Kanun) jurisdictional
temsil-yetkili
(Hukuk) accredited
kötü temsil etme
misrepresentation
kötü temsil etmek
misrepresent
nisbi temsil
proportional representation
nispi temsil sistemi
proportional representation
temsil etmek
play
zihinsel temsil
(Pisikoloji, Ruhbilim) mental representation
temsil eden
emblematic
temsil eden
emblematical
temsil et
{f} represented

Mary represented her team in the competition. - Mary yarışmada takımını temsil etti.

He represented his class at the meeting. - Toplantıda kendi sınıfını temsil etti.

temsil et
represent

The only reason for the existence of a novel is that it does attempt to represent life. - Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır.

John represented his class in the swimming match. - John yüzme yarışmasında sınıfını temsil etti.

dolaylı temsil
(Ticaret) indirect representation
doğrudan temsil
(Ticaret) direct representation
Londra'nın eski loncalarını temsil eden şirket
City company
delege oyunun temsil ettiği grup kadar sayılması
card vote
dengeli temsil
(Hukuk) balanced representation
düzgün temsil
(Matematik) regular representation
eksik temsil
under-representation
halk tabakasının temsil ettiği hukuk
(roma) plebiscite
kollektif temsil
(Politika, Siyaset) collective representation
kraliçeyi temsil eden yönetici
sheriff
küçük dünyayı temsil eden insanlar
microcosm
lineer temsil
linear representation
nispi temsil
proportional representation
sembolik temsil
(Pisikoloji, Ruhbilim) symbolic representation
simge ile temsil edilmek
emblematize
simge ile temsil etmek
emblematize
simge ile temsil etmek
emblematise
temsil etmek
epitomize
yetersiz temsil
under-representation
yetersiz temsil edilen
under-represented
yetersiz temsil edilmiş
under-represented
yetersiz temsil etmek
under-represent
yetkisiz temsil
(Kanun) agency without authority
yolluk ve temsil harcamaları
(Ticaret) business allowance
zımni temsil
(Politika, Siyaset) virtual representation
ısa'nın etini ve kanını temsil eden ekmek ve şarap
Eucharist
ısa'nın çarmıha gerilmesini temsil eden heykel
Calvary
Türkçe - Türkçe
Sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, oyun
Birinin veya bir topluluğun adına davranma
Söz gelişi, örnek. Özümleme
Belirgin özellikleri ile yansıtma, sembolü olma, simgeleme
(Osmanlı Dönemi) göz, akıl ve hayalde canlandırıcı
Özümleme
Sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, oyun: "Çarşamba akşamı Tepebaşı'nda bir temsil verdim."- S. F. Abasıyanık
Söz gelişi, örnek, misal olarak
Adına davranma
TEMSİL
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyin aynısını veya mislini yapmak. Benzetmek. Teşbih etmek. Örnek, nümune söz. Bak: Kıyas-ı temsil
temsil kısayolu
(Muzik) Düşünce sürecinde, bir hipotezin doğru olma veya bir örneğin belli bir kategoriye ait olma olasılığını, diğer bilgilerden bağımsız olarak, örnek ile prototipi veya ait olduğu kategori arasındaki benzerliklere bakarak değerlendirmeyi ve söz konusu örneğin ilgili prototipin veya kategorinin temel özelliklerini temsil edip edemediğini belirlemeyi içeren bilişsel bir kestirme yol. Bu, temel oran yanılgısı denen yanılgının temel nedenlerinden birisidir
temsil etmek
Özümlemek
temsil etmek
Belirgin özellikleriyle yansıtmak, sembolü olmak
temsil etmek
Bir eseri sahnede oynamak
temsil etmek
Hak ve görev bakımından veya birçok kimse adına davranmak
nispi temsil
Çoğunluk partisi dışındaki partilerin de kuvvetleri oranında üye seçmelerini sağlayan seçim biçimi
temsil