temporary

listen to the pronunciation of temporary
İngilizce - Türkçe
geçici

Onlar bunun sadece geçici olduğunu söylediler. - They said this was just temporary.

Geçici bir köprüye ihtiyacın olacak. - You'll need a temporary bridge.

(Kanun) daimi olmayan
{s} geçici, muvakkat
{s} eğreti
gelip geçici
temporarily
geçici olarak

Geçici olarak tamir edebilir misin? - Can you fix it temporarily?

Bir dil web sitesi olan Tatoeba.org bakım için geçici olarak kapatıldı. - Tatoeba.org, a language website, was shut down temporarily for maintenance.

temporariness
geçicilik
temporary acceptance
geçici kabul
temporary admission
(Ticaret) geçici ithal
temporary admission
(Ticaret) geçici ithalat rejimi
temporary disability
(Askeri) geçici maluliyet
temporary exports
(Ticaret) geçici ihracat
temporary files
(Bilgisayar) geçici dosyalar
temporary hardness
geçici sertlik
temporary importation
(Ticaret) geçici ithalat
temporary internet files
(Bilgisayar) geçici internet dosyaları
temporary pause
(Bilgisayar) geçici bekleme
temporary relief
(Ticaret) geçici muafiyet
temporary shed
salaş
temporary staff
(Askeri) sözleşmeli personel
temporary storage
(Bilgisayar,Teknik) geçici depolama
temporary storage
(Bilgisayar,Teknik) geçici saklama
temporary total disability
(Askeri) geçici çürüklük
temporary total disability
(Askeri) geçici maluliyet
temporary abnormality
geçici anormallik
temporary account
geçici hesap
temporary annuity
geçici gelir
temporary arrangement
geçici düzenleme
temporary credit
kısa süreli kredi
temporary expedient
geçici tedbir
temporary hookup
geçici bağlantı
temporary magnet
geçici mıknatıs
temporary register
geçici yazmaç
temporary removal
geçici nakil
temporary state
geçici durum
temporary storage
geçici bellek
Temporary Operation Certificate
Geçici faaliyet belgesi
temporary address
geçici adres
temporary admission
Geçici kabul
temporary balance sheet
geçici bilanço
temporary binding
geçici bağlayıcı
temporary card
geçici kart
temporary certificate of graduation
geçici mezuniyet belgesi
temporary chock
gezer domuz damı
temporary cover
geçici kapak
temporary injunction
İhtiyati tedbir, geçici önlem

(eşanlamlısı) interlocutory injunction.

temporary internet files
(Bilgisayar) (Geçici internet dosyaları) Windows işletim sisteminde dolaşılan internet sayfalarındaki verilerin geçici olara depolandığı klasörün adı
temporary resident
Geçici ikamet
temporary situation
geçici bir durum
temporary work
geçici iş
temporary appointment
(Askeri) geçici tayin
temporary appointment
(Askeri) GEÇİCİ TAYİN, GEÇİCİ ATANMA; GEÇİCİ ATAMA: Atama yetkisine sahip makamın bu yetkisine bağlı olarak ve tespit edilen süreyi geçmemek şartıyla, bir makama veya rütbeye yaptığı atama. Ayrıca bakınız: "permanent appointment"
temporary appointment
(Askeri) geçici atanma
temporary appointment
(Askeri) geçici atama
temporary apportionment
(Ticaret) geçici paylaştırma
temporary appropriation
(Ticaret) geçici ödenek
temporary assistance
(Ticaret) geçici yardım
temporary asylum
(Kanun) geçici sığınma
temporary bridge
(İnşaat) geçici köprü
temporary building
(İnşaat) geçici bina
temporary cemetery
(Askeri) GEÇİCİ MEZARLIK: Cesetlerin; a. Hal ve şartlar müsaade ettiği takdirde ilk gömülmelerini veya b. acele gömüldükleri yerlerden çıkarılıp, yeniden gömülmeleri amacıyla hazırlanmış mezarlık
temporary cemetery
(Askeri) geçici mezarlık
temporary certificate
(Eğitim) geçici mezuniyet belgesi
temporary certificate
(Eğitim) geçici diploma
temporary change of station
(Askeri) GEÇİCİ YER DEĞİŞTİRME: Bak. "change of station"
temporary civilian personnel
(Askeri) geçici sivil personel
temporary civilian personnel
(Askeri) GEÇİCİ SİVİL PERSONEL: Geçici olarak bulunmayan personelin yerine ya da ulusal veya uluslararası işgücü tavanından geçici olarak fazla personelin görevleri üstlenmesi için geçici olarak sivillerin kullanılması
temporary construction
(İnşaat) geçici inşaat
temporary crossing
geçici geçit
temporary decision
geçici karar
temporary deformation
geçici deformasyon
temporary deformation
geçici bozunum
temporary dental restoration
(Diş Hekimliği,Tıp) geçici diş restorasyonu
temporary disability retired list
(Askeri) GEÇİCİ MALULİYET EMEKLİ LİSTESİ: Derecesi hakkında tam bir karara varılmamış devamlı maluliyetle faal hizmetten çıkarılan ve 18 aydan az veya çok fasılalarla periyodik tıbbi muayeneye tabi tutulmaları gereken, daha önce listeden çıkarılmadıkları takdirde 5 yıllık bir süre emekli maaşı alma hakkına sahip olan subay ve erat sınıfına mensup kimseler listesidir
temporary disable
(Askeri) geçici çürük
temporary disable
(Askeri) geçici malul
temporary disablement
(Sigorta) geçici sakatlık
temporary diversion channel
(Çevre) geçici saptırma kanalı
temporary diversion tunnel
geçici derivasyon tüneli
temporary diversion tunnel
(İnşaat) geçici çevirme tüneli
temporary drainage
geçici drenaj
temporary duty
(Askeri) geçici görev
temporary duty
(Askeri) GEÇİCİ GÖREV: Bir şahsın mensup olduğu birlik veya garnizondan başka bir yerde, esas görevi ile ilgili olarak yaptığı görev. Böyle bir görevde bulunan şahsın idari işleri, atanmış olduğu veya misafir olarak bulunduğu teşkil tarafından yapılır. Ayrıca bakınız: "detached service"
temporary duty pending further orders
(Askeri) YENİ (İKİNCİ) BİR EMRE KADAR GEÇİCİ GÖREV
temporary employee
(Ticaret) geçici işçi
temporary employee
(Ticaret) bordrosuz eleman
temporary employees
geçici işçiler
temporary employment
(Ticaret) geçici işçilik
temporary exclusion area
(Kimya) geçici hariç alan
temporary export goods
(Ticaret) geçici ihracat eşyası
temporary export regime
(Ticaret) geçici ihraç rejimi
temporary field house
(Askeri) GEÇİCİ SAHRA EĞİTİM VE DİNLENME YERİ: Aynı maksatla ve ihtiyaç halinde geçici olarak kullanılan ve daimi sahra eğitim ve dinlenme yerlerindeki saha ve teferruatı ihtiva eden geçici tesis
temporary file
(Bilgisayar,Teknik) geçici dosya
temporary file
(Bilgisayar,Teknik) geçici kütük
temporary first article
(Ticaret) geçici birinci madde
temporary flight restriction
(Askeri) geçici uçuş tahditleri
temporary force
(Askeri) geçici kuvvet
temporary forces
(Askeri) GEÇİCİ KUVVETLER: Ordu'nun yalnız savaş ve milli tehlike zamanında hizmet görmek üzere teşkil edilmiş unsurları. Örneğin, mecburi askeri görevine mensup personel gibi
temporary forest nursery
(Çevre) geçici orman fidanlığı
temporary fortification
geçici sağlamlaştırma
temporary gauge
geçici eşel
temporary grade
(Askeri) geçici rütbe
temporary grade
(Askeri) İTİBARİ RÜTBE: ABD Ordusunda; askeri personelin savaş ve milli tehlike zamanında tayin ve terfi ettirebileceği rütbe. Her ne kadar, itibari rütbe, tayini yapan yetkili makam tarafından, herhangi bir zamanda sona erdirilebilirse de, genellikle, savaş veya milli tehlike halinin devamınca ve bunu takip eden 6 aylık bir sürede devam eder. Buna bazen (temporary rank) de denir
temporary guy
geçici gergi
temporary hardness
(Tekstil) geçici sertlik (su)
temporary heavy imprisonment
(Kanun) muvakkat ağır hapis cezası
temporary igloo
(Askeri) PORTATİF IGLOO TİPİ CEPHANELİK: Madeni levhalarla yapılmış igloo tipindeki cephanelik. Bunun üstü toprakla örtülmüş olabilir. Ayrıca bakınız: "magazine"
temporary igloo
(Askeri) portatif iglo tipi cephanelik
temporary import regime
(Ticaret) geçici ithal rejimi
temporary incapacity report
(Ticaret) geçici iş görrmezlik raporu
temporary increase
(Ticaret) arızi yükselme
temporary interruption
(Kanun) muvakkat inkıta
temporary investment
(Ticaret) cari aktif
temporary lay off
geçici işçi çıkarmak
temporary load
geçici yük
temporary magnetism
(Fizik,Teknik) geçici mıknatıslık
temporary magnetism
gecici miknatislik
temporary memory lapse
(Tıp) geçici hafıza kaybı
temporary migration
(Coğrafya) geçici göç
temporary mode
(Bilgisayar) geçici modu
temporary moist place
geçici nemli yer
temporary organic coating
geçici organik örtü
temporary password
geçici şifre
temporary pasture
(Tarım) geçici mera
temporary pool
(Denizbilim) geçici havuz
temporary possession
(Ticaret) geçici tasarruf
temporary power
(Kanun) geçici yetki
temporary printer files
(Bilgisayar) geçici yazıcı dosyaları
temporary protection
(Kanun) geçici koruma
temporary provisions
(Eğitim,Ticaret) geçici hükümler
temporary rank
(Askeri) geçici rütbe
temporary rank
(Askeri) İTİBARİ RÜTBE: Bak. "temporary grade"
temporary reaction
geçici reaksiyon
temporary refusal
geçici ret
temporary regime
(Politika, Siyaset) geçici rejim
temporary registers
(Otomotiv) geçici kütükler
temporary rehabilitation
(Askeri) geçiçi rehabilitasyon
temporary relocation
geçici yer değiştirme
temporary repair
geçici tamirat
temporary restricted area
(Askeri) Geçici yasak bölge
temporary secure working areas
(Askeri) geçici güvenli çalışma alanları
temporary services
geçici hizmetler
temporary settlement
geçici anlaşma
temporary settlement
(Coğrafya) geçici yerleşim
temporary share certificate
(Ticaret) geçici pay senedi
temporary shelter
geçici sığınak
temporary shielding
(Çevre) geçici kalkan oluşturma
temporary storage yard
(Askeri) geçici depolama yeri
temporary stress
geçici gerilme
temporary structure
muvakkat inşaat
temporary structures
muvakkat yapılar
temporary support
geçici destek
temporary support
geçici iksa
temporary threshold shift
(Pisikoloji, Ruhbilim) geçici eşik kayması
temporary total disability
(Askeri) GEÇİCİ ÇÜRÜKLÜK; GEÇİCİ MALULİYET: Bir şahsın hastalık arıza (mesleki çalışma sebebiyle olanlar dahil) veya muharebeden ileri gelen ve tedavisi kabil olan arızalı durumu. Ayrıca bakınız: "permanent total disability" ve "permanent partial disability"
temporary transfer
(Politika, Siyaset) geçici devir
temporary unemployment
geçici işsizlik
temporary visa
geçici vize
temporary worker
geçici işçi
temporary works
geçici işler
be temporary
geçici olmak
temporarily
şimdilik

Elma, açlığımı şimdilik yatıştırdı. - The apple appeased my hunger temporarily.

temporarily
geçici süre
for temporary use
ariyeten
program temporary fix
Program Geçici Düzeltmesi
program temporary fix
(PTF) geçici program düzeltmesi
temporarily
iğreti
temporarily
eğretiden
temporarily
iğretiden
temporarily
muvakkaten
temporariness
(isim) geçicilik
İngilizce - İngilizce
One serving for a limited time; short-term employee
For a limited time, ephemeral, not constant; transient
lasting for a short time only
{a} continuing only for a time, fleeting
Structures which remain in the water for less than seven (7) months in any period of twelve (12) consecutive months
lacking continuity or regularity; "an irregular worker"; "employed on a temporary basis"
A license plate, usually made of cardboard, issued to a motorist for a short period of time typcially for a month or less This is often while the motorist waits for the license plates to be issued, or has to move a car from one location to another
Something that is temporary lasts for only a limited time. His job here is only temporary a temporary loss of memory. permanent + temporarily tem·po·rari·ly The peace agreement has at least temporarily halted the civil war permanently
not permanent; not lasting; "politics is an impermanent factor of life"- James Thurber; "impermanent palm cottages"; "a temperary arrangement"; "temporary housing"
(adj ) iglarno, ihglahrnoh
For a limited time, ephemeral, not constant
structures that remain in or over the water for less than seven (7) months in any period of twelve (l2) consecutive months
VARCHAR2(1) Whether the index is on a temporary table
an unnamed object used during the evaluation of an expression to store intermediate values
Lasting for a time only; existing or continuing for a limited time; not permanent; as, the patient has obtained temporary relief
{s} impermanent, passing, brief
An annuity where payments cease at the end of either a fixed term, or on the prior death of the annuitant, whichever comes first
Orders: Orders granting relief between the filing of the lawsuit and the judgment Automatic in some states Also called Pendente Lite Orders
VARCHAR2(1) Whether this is a temporary table
injunction An order from a court to prohibit or enforce certain conduct on a temporary basis until the court can make a determination based on all the facts and law of the case The most common example of an injunction in trademark law is a court order to stop using a particular trademark Since injunctive relief is an equitable remedy, the court will weigh the harm to defendant if the injunction is imposed against the harm to plaintiff if no injunction is ordered The court will also require a bond to compensate the defendant in the event the injunction was wrongly ordered
{i} nonpermanent worker (Slang)
Employment on a basis other than permanent or probationary, i e in limited term status or provisional status
interim
temp

That's only a temporary solution. - It's only a temporary fix.

It's only a temporary fix. - That's only a temporary solution.

provisional
temporary gentleman
Someone who may be considered (through rank etc.) a gentleman for the duration of a war. Abbreviated as TG
temporary restraining order
A restraining order which expires at a specified point in time
temporary teeth
plural form of temporary tooth
temporary tooth
milk tooth
temporary injunction
1. injunction issued during a trial to maintain the status quo or preserve the subject matter of the litigation until the trial is over(synonym) interlocutory injunction
temporary account
list of transactions of which the balance appears on the profit and loss report (Accounting)
temporary agreement
agreement which is only in effect until the signing of an official contract
temporary arrangement
way of dealing with a problem for a short period of time
temporary arrangements
intermediate agreements made before a final agreement; interim agreements between Israel and the Palestinians
temporary disability
handicap that lasts a specific period of time, temporary defect in functioning
temporary employee
worker which is not permanent, worker for a set period of time
temporary filling
dental procedure during which a filling is placed for a short period of time and then replaced with a permanent one at a later date
temporary halt
pause, stop which is not permanent, intermission
temporary hookup
a connection intended to be used for a limited time
temporary injunction
injunction issued during a trial to maintain the status quo or preserve the subject matter of the litigation until the trial is over
temporary insanity
crazy for a period of time, situation during which one cannot restrain from performing criminal actions due to a feeling of craziness (Law)
temporary job
work that is not for the long-term, job that is defined for a set period of time
temporary license
official authorization that is valid for a limited period of time
temporary order
ruling or standard that is valid for a limited amount of time, temporary law, regulation for a limited period of time
temporary provision
ruling that has is valid for a specific period of time, temporary law, regulation that is in effect for a limited time
temporary receiver
official receive which begins working before the official declaration of bankruptcy
temporary reservoir
reservoir that is used for a limited period of time, reserve pool that is temporary
temporary state
a state that continues for a limited time
temporary swap file
temporary file on a disk whose area functions as virtual memory
temporary worker
{i} casual worker, worker employed on a temporary basis
temporarily
not permanently
temporary.
pro tem
temporaries
plural of temporary
temporarily
briefly, impermanently, passingly
temporarily
for a relatively brief period of time
temporarily
In a temporary manner; for a time
temporarily
for a limited time only; not permanently; "he will work here temporarily"; "he was brought out of retirement temporarily"; "a power failure temporarily darkened the town"
temporarily
tentatively
temporariness
{i} impermanence, transitoriness
temporariness
The characteristic of being temporary
temporariness
The quality or state of being temporary; opposed to perpetuity
temporariness
the property of lasting only a short time
Türkçe - İngilizce

temporary teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

geçici madde temporary clause, provisional article
(to a law, contract, etc.)
temporary