Onlar bunun sadece geçici olduğunu söylediler.
- They said this was just temporary.
Geçici bir köprüye ihtiyacın olacak.
- You'll need a temporary bridge.
Geçici olarak tamir edebilir misin?
- Can you fix it temporarily?
Bir dil web sitesi olan Tatoeba.org bakım için geçici olarak kapatıldı.
- Tatoeba.org, a language website, was shut down temporarily for maintenance.
(eşanlamlısı) interlocutory injunction.
Elma, açlığımı şimdilik yatıştırdı.
- The apple appeased my hunger temporarily.
That's only a temporary solution.
- It's only a temporary fix.
It's only a temporary fix.
- That's only a temporary solution.
... But hopefully that's a very temporary problem and we'll ...