temizleyici

listen to the pronunciation of temizleyici
Türkçe - İngilizce
cleaner

Would you take my jacket to the cleaners? - Ceketimi kuru temizleyiciye götürür müsün?

You took me to the cleaners. - Sen beni temizleyici dükkanına götürdün.

washer
scrubber
effacer
remover
purgatory
cleansing
purificatory
cleaner, person who does cleaning
purgative
cleanser, cleaning agent; purificant, purifying agent
cleansing; cleaner; cleanser
cleaning, cleansing (agent); purifying (agent)
detersive
purifier
detergent
swabber
cleanser
disinfector
abluent
temizleyici yağlar
(Askeri) detergent oils
temizleyici özdek
(Denizbilim) detergent
temizleyici arı
(Arılık,Hayvan Bilim, Zooloji) cleaning bee
temizleyici bir şekilde
cleansingly
temizleyici dükkanı
cleaner's
temizleyici dükkânı
cleaners
temizleyici ekle
(Bilgisayar) inject cleaner
temizleyici kil
(Otomotiv) fuller’s earth
temizleyici makara
clearer roller
temizleyici sil
delete cleaner
temizleyici yağ
detergent oil
temizleyici ömrü
(Bilgisayar) cleaner life
temizleyici bot
(Askeri) scavenger boat
yüzey temizleyici
purpose cleaner
alkalik temizleyici
alkaline cleaner
baca temizleyici
chimney sweep

Tom is a chimney sweep. - Tom bir baca temizleyicidir.

elektrikli temizleyici
electrocleaner
emülsiyon temizleyici
emulsion cleaner
iplik temizleyici
thread cleaner
kazantaşı temizleyici
descaler
kuru temizleyici
dry cleaner

I'd like to send my dress to a dry cleaner. - Elbisemi bir kuru temizleyiciye göndermek istiyorum.

kuru temizleyici
dry cleaner's
kuru temizleyici
cleaners
pas temizleyici
rust remover
ön temizleyici
precleaner
ön-temizleyici
pre-cleaner
Türkçe - Türkçe
Temizleme özelliği olan
Bu işin yapıldığı yer
Buhar makineleri aracılığıyla temizleme işini yapan kimse
(Osmanlı Dönemi) MÜNEKKİ
(Osmanlı Dönemi) MUTAHİR
kuru temizleyici
Kuru temizleme yapan kimse
temizleyici