In the morning, we clear the futon.
- Sabahleyin katlanır yatağı temizleriz.
He cleared the road in front of his house of snow.
- O, evinin önündeki yolun karını temizledi.
She helped her mother clean the house.
- Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.
Flowers and trees need clean air and fresh water.
- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
White carpets are very hard to keep clean.
- Beyaz halıları temiz tutmak çok zordur.
We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures.
- Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.
It is impossible for me to cleanly crack an egg with both hands.
- Bir yumurtayı iki elimle temiz bir şekilde kırmam imkansız.
How do you take off the shell of a boiled egg cleanly? Is there some sort of trick?
- Kaynamış bir yumurtanın kabuğunu temiz bir şekilde nasıl çıkarırsın? Bir çeşit hile var mı?
Every Saturday we clean the whole house.
- Her cumartesi bütün evi temizleriz.
Now that you are here, you can help do the cleaning.
- Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
Cleanup will cost millions of dollars.
- Temizleme, milyonlarca dolara mal olacak.
Keep your room as neat as you can.
- Elinden geldiğince odanı temiz tut.
She is always neat and tidy.
- O her zaman temiz ve düzenli.
Electronic components can be cleaned using pure isopropyl alcohol.
- Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilir.
Have you ever breathed pure air?
- Hiç temiz hava soludun mu?
If I was going to the African continent where would be the safest and most sanitary place?
- Eğer Afrika kıtasına gitmiş olsaydım en güvenli ve en temiz yer neresi olurdu?
The cottage was clean and tidy.
- Yazlık temiz ve düzenliydi.
She always keeps her room neat and tidy.
- Odasını her zaman temiz ve düzenli tutar.
Something wasn't kosher.
- Bir şey temiz değildi.
I clean my ears using cotton swabs.
- Pamuklu çubuklar kullanarak kulaklarımı temizlerim.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
The Europeans hired an exorcist to cleanse their continent of demons.
- Avrupalılar iblislerin kıtasını temizlemek için bir cinci hoca tuttu.
Thank you for clearing the backyard.
- Arka bahçeyi temizlediğin için teşekkürler.
Thanks for clearing that up.
- Onu temizlediğin için teşekkürler.
Everything should be done neatly.
- Her şey temizce yapılmalı.
Though she did not wear expensive clothes, she was neatly dressed.
- O pahalı elbiseler giymemesine rağmen temiz giyerdi.
Tom said that he had been cleaning the house all day.
- Tom bütün gün boyunca evi temizlediğini söyledi.
After cleaning the dishes, I rinse them.
- Bulaşıkları temizledikten sonra, ben onları durularım.
I don't wanna clean up dog shit.
- Ben köpek boku temizlemek istemiyorum.
We must clean up the kitchen.
- Mutfağı temizlemeliyiz.
It's one of the cleanest cities in the world.
- Dünyadaki en temiz şehirlerden biridir.
Tom forgot to flush the toilet.
- Tom tuvaleti temizlemeyi unuttu.
Some toilets waste a lot of water every time they are flushed.
- Bazı tuvaletler her zaman temizlendiği için çok su israf ediyorlar.
She will clear the table of the dishes.
- O, bulaşık masasını temizleyecek.
He cleared the road in front of his house of snow.
- O, evinin önündeki yolun karını temizledi.
He went outside for a breath of fresh air.
- Temiz hava almak için dışarı çıktı.
Light is as necessary as fresh air is for health.
- Işık sağlık için temiz havanın gerekli olduğu kadar gereklidir.
The government has made efforts to make our country clean and green.
- Hükümet ülkemizi temiz ve yeşil hale getirmek için çaba sarf etmiştir.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
She cleaned her room before her guests arrived.
- Misafirleri gelmeden önce, o odasını temizledi.
Working together, they cleaned the entire house in no time.
- Birlikte çalışarak, bütün evi çabucak temizlediler.