Our offices are cleaned every day.
- Ofislerimiz her gün temizlenmektedir.
Now that you are here, you can help do the cleaning.
- Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
She helped her mother clean the house.
- Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.
Cleanup will cost millions of dollars.
- Temizleme, milyonlarca dolara mal olacak.
I clean my ears using cotton swabs.
- Pamuklu çubuklar kullanarak kulaklarımı temizlerim.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
The Europeans hired an exorcist to cleanse their continent of demons.
- Avrupalılar iblislerin kıtasını temizlemek için bir cinci hoca tuttu.
Tom resumed clearing the table.
- Tom masayı temizlemeye devam etti.
Tom started clearing the table.
- Tom masayı temizlemeye başladı.
Several students have gone home without cleaning the classroom.
- Birçok öğrenci sınıfı temizlemeden eve gitti.
All of us were busy cleaning the room.
- Hepimiz odayı temizlemekle meşguldük.
I'll clean up the kitchen later.
- Mutfağı daha sonra temizleyeceğim.
I'll do your shopping, clean up the house, and cook your dinner for you.
- Ben, sizin için alışveriş yapacağım, evi temizleyeceğim, ve akşam yemeği pişireceğim.
Remember to flush the toilet.
- Tuvaleti temizlemeyi unutma.
Some toilets waste a lot of water every time they are flushed.
- Bazı tuvaletler her zaman temizlendiği için çok su israf ediyorlar.
Meg cleared her desk.
- Meg kendi masasını temizledi.
She will clear the table of the dishes.
- O, bulaşık masasını temizleyecek.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
I have just cleaned my room.
- Ben az önce odamı temizledim.
She cleaned her room in a hurry.
- O aceleyle odasını temizledi.