He sent me his congratulations by wire.
- Telgrafla bana tebriklerini iletti.
Wire me at once, in case there should be an accident.
- Kaza olması durumunda bana hemen telgraf çek.
Mary received a telegraph from Tom.
- Mary Tom'dan bir telgraf aldı.
Where's the telegraph office?
- Telgraf ofisi nerede?
When did you receive the telegram?
- Telgrafı ne zaman aldın?
An urgent telegram brought her hurrying back to Tokyo.
- Acil bir telgraf onu Tokyo'ya aceleyle geri getirdi.