Send a wire to your father right now.
- Babana hemen bir telgraf gönder.
Wire me at once, in case there should be an accident.
- Kaza olması durumunda bana hemen telgraf çek.
My parents telegraphed me to come back at once.
- Ailem derhal geri gelmem için bana telgraf çekti.
Where's the telegraph office?
- Telgraf ofisi nerede?
An urgent telegram brought her hurrying back to Tokyo.
- Acil bir telgraf onu Tokyo'ya aceleyle geri getirdi.
He received a telegram saying that his mother had died.
- O, annesinin öldüğünü söyleyen bir telgraf aldı.