I'm on the phone right now.
- Şu anda telefondayım.
I'm on the phone with him now.
- Şimdi onunla telefondayım.
He asked for my permission to use the telephone.
- Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.
Where is the nearest telephone?
- En yakın telefon nerede?
She wanted my permission to use the phone.
- Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.
Does she know your phone number?
- Telefon numaranı biliyor mu?
My boss called me down for making private calls on the office phone.
- Patronum ofis telefonundan özel görüşme yaptığım için beni azarladı.
I called Susan to apologize to her, but she hung up on me.
- Ona özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.
It was Mike that telephoned the police.
- Polise telefon eden Mike idi.
The man who telephoned an hour ago was Frank.
- Bir saat önce telefon eden adam Frank idi.