Repetition plays a very important role in language learning.
- Tekrarlama, dil öğrenmede çok önemli bir rol oynamaktadır.
Repetition does not transform a lie into a truth.
- Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.
The convention voted again.
- Kurultay tekrar oylama yaptı.
Can I have the menu again, please?
- Menüyü tekrar alabilir miyim lütfen?
The economy is in turmoil once again.
- Ekonomi tekrar sarsıntıya girdi.
Could you please say that once again in French?
- Lütfen onu Fransızca olarak bir kez daha tekrar söyler misiniz?
Could you repeat that, please?
- Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?
Lincoln repeated the words.
- Lincoln sözlerini tekrarladı.
He read the article over and over again.
- O makaleyi tekrar tekrar okudu.
Delegates voted over and over again.
- Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
He read the article over and over again.
- O makaleyi tekrar tekrar okudu.
I've told you over and over again not to do that.
- Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
He also didn't pass the re-exam.
- Tekrarlanan sınavı da geçmedi.
He was re-elected mayor.
- Belediye başkanlığına tekrardan şeçildi.
I hope to meet you all again.
- Hepinizle tekrar görüşmeyi ümit ediyorum.
Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
- Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out.
- Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.
If you cut the tail off of a lizard, it will grow back.
- Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
We have to start all over again.
- Biz tekrar baştan başlamak zorundayız.
Tom had to listen to the whole story all over again.
- Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
Replay the last 10 seconds.
- Son 10 saniyeyi tekrar oynat.