He repeated his name slowly.
- Yavaşça adını tekrarladı.
Lincoln repeated the words.
- Lincoln sözlerini tekrarladı.
Repeating a lie does not make it true.
- Bir yalanın tekrarlanması onu doğru yapmaz.
The tragedy must be remembered so that it is not repeated.
- Trajedi tekrarlanmaması için hatırlanmalı.
Stop repeating everything I say! Stop repeating everything I say!
- Söylediğim her şeyi tekrarlamayı kes! Söylediğim her şeyi tekrarlamayı kes!
Madness is repeating the same experience, expecting the results to be different.
- Çılgınlık, sonuçların farklı olacağını umarak, aynı deneyimi tekrarlamaktır.