His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
He repeated his name slowly.
- Yavaşça adını tekrarladı.
Stop repeating everything I say! Stop repeating everything I say!
- Söylediğim her şeyi tekrarlamayı kes! Söylediğim her şeyi tekrarlamayı kes!
I don't want to bore you by repeating things you already know.
- Zaten bildiğin şeyleri tekrarlayarak seni sıkmak istemiyorum.
Repetition is the father of learning.
- Tekrarlamak, öğrenmenin babasıdır.
Repetition helps you remember something.
- Tekrarlama senin bir şey hatırlamana yardım eder.
Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
- Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
Madness is repeating the same experience, expecting the results to be different.
- Çılgınlık, sonuçların farklı olacağını umarak, aynı deneyimi tekrarlamaktır.
I will never do it again.
- Onu asla tekrar yapmayacağım.
The convention voted again.
- Kurultay tekrar oylama yaptı.
Could you please say that once again in French?
- Lütfen onu Fransızca olarak bir kez daha tekrar söyler misiniz?
Could you please repeat it once again?
- Lütfen onu bir kez daha tekrarlar mısın?
If you flunk this exam, you'll have to repeat the course.
- Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
I say the same thing over and over.
- Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum.
He read the article over and over again.
- O makaleyi tekrar tekrar okudu.
If you don't say anything, you won't be called on to repeat it.
- Hiçbir şey söylemezsen, bunu tekrarlamak için çağrılmayacaksın.
Delegates voted over and over again.
- Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
He read the article over and over again.
- O makaleyi tekrar tekrar okudu.
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
He was re-elected mayor.
- Belediye başkanlığına tekrardan şeçildi.
He was re-elected mayor.
- Belediye başkanlığına tekrardan seçildi.
My parents didn't allow me to see Tom again.
- Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.
You're wasting your time with all this needless repetition so spare us the long-winded explanation.
- Bütün bu gereksiz tekrarla zamanını boşa harcıyorsun bu yüzden bize uzun soluklu bir açıklama yap.
Let me call you back later, OK?
- Seni daha sonra tekrar arayayım,tamam mı?
When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet.
- Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
This soundbite was repeated all over the news.
- Bu konuşmanın en önemli kısmı bütün haberlerde tekrar edildi.
I could fall in love with you all over again.
- Size tekrar aşık olabilirim.
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
Replay the last 10 seconds.
- Son 10 saniyeyi tekrar oynat.