The South will rise again.
Thus men are plagued with women, they again with men, when they are of diverse humours and conditions .
Cirri l-lxxx, 15, about 12mm. long; first two joints short, about twice as broad as long; third about one-third again as long as broad; fourth and fifth the longest, about half again as long as broad;.
Approach B is better than approach A in many respects, but again, there are difficulties in implementing it.
And after they were warned in ther slepe, that they shulde not go ageyne to Herod, they retourned into ther awne countre another way.
And here begynneth the treson of Kynge Marke that he ordayned agayne Sir Trystram.
Johnny said, “Devil, just come on back if you ever want to try again. ”.
Repetition is the father of learning.
- Tekrarlamak, öğrenmenin babasıdır.
Repetition plays a very important role in language learning.
- Tekrarlama, dil öğrenmede çok önemli bir rol oynamaktadır.
Can I have the menu again, please?
- Menüyü tekrar alabilir miyim lütfen?
And I will raise it again in three days.
- Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
The economy is in turmoil once again.
- Ekonomi tekrar sarsıntıya girdi.
Please say that once again in French.
- Onu Fransızca bir kez daha tekrar söyle.
No, repeated the Englishman.
- Hayır, İngiliz tekrarladı.
Lincoln repeated the words.
- Lincoln sözlerini tekrarladı.
Do I have to do it over again?
- Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?
I've told you over and over again not to do that.
- Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.
Do I have to do it over again?
- Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?
She explained it over again.
- O, onu tekrar açıkladı.
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
He also didn't pass the re-exam.
- Tekrarlanan sınavı da geçmedi.
He was re-elected mayor.
- Belediye başkanlığına tekrardan seçildi.
I hope to meet you all again.
- Hepinizle tekrar görüşmeyi ümit ediyorum.
In 1603, when King James I came into power, football was allowed again.
- 1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.
Let me call you back later, OK?
- Seni daha sonra tekrar arayayım,tamam mı?
You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out.
- Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
Tom had to listen to the whole story all over again.
- Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.
This soundbite was repeated all over the news.
- Bu konuşmanın en önemli kısmı bütün haberlerde tekrar edildi.
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
Replay the last 10 seconds.
- Son 10 saniyeyi tekrar oynat.