She refused his proposal.
- Onun teklifini reddetti.
Are you in favor of the proposal?
- Teklifin lehine misiniz?
She refused his offer.
- Onun teklifini reddetti.
I am surprised that she refused such a good offer.
- Onun böyle güzel bir teklifi reddetmesine şaşırdım.
Tom seems to be unwilling to listen to suggestions.
- Tom teklifleri dinlemek için isteksiz görünüyor.
How do you feel about his suggestion?
- Onun teklifi hakkında ne düşünüyorsun?
Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary.
- Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.
The corporation invited bids for the construction project.
- yolsuzluk, inşaat-yapı projesi için fiyat teklifine davet etti
Tom seems to be unwilling to accept the bribe we're offering him.
- Tom ona teklif ettiğimiz rüşveti kabul etmek için isteksiz görünüyor.
I'm offering Tom a job.
- Tom'a bir iş teklif ediyorum.
I am in favor of the proposition.
- Teklifi destekliyorum.
He was in favor of the proposition.
- O, teklifin lehindeydi.
Have you already heard that your firm has won the tender?
- Şirketinizin teklifi kazandığını duydunuz mu?
Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary.
- Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.
Is anyone else bidding?
- başka biri var mı teklif veren?
Tom made a motion that the class should have a party.
- Tom sınıfta bir parti olması için teklifte bulundu.