tefrika

listen to the pronunciation of tefrika
Türkçe - Türkçe
Gazete veya dergilerde çıkan, birbirini tamamlayan yazılardan oluşan dizi: "Geçen yılki turnesini, gazetelerdeki tefrikalardan işitmeyen kalmadı."- H. Taner
Gazete veya dergilerde çıkan ve birbirini tamamlayan yazılardan meydana gelen dizi
Gazete veya dergilerde çıkan, birbirini tamamlayan yazılardan oluşan dizi
Bu biçimde yayımlanan
Uzun bir yazının bölüm bölüm verilmesi
Birbirine kötülük etmeye kadar varan sürekli anlaşmazlık, ikilik
Birbirine kötülük etmeye kadar varan sürekli anlaşmazlık, ikilik: "Türkler arasına tefrika ve nifak koymak için de hürriyet vermişti."- H. C. Yalçın
TEFRİKA
(Osmanlı Dönemi) Bir gazete veya dergide parça parça, bir önceki yazının devamı olarak çıkan uzun yazı
TEFRİKA
(Hukuk) Parça parça yazı, ayrılma, bozuşma
TEFRİKA
(Osmanlı Dönemi) Nifak. Ayrılık. Bozuşma
TEFRİKA
(Osmanlı Dönemi) Fırka fırka olmak
tefrika etmek
Bir yazı dizisini, bir romanı vb.ni gazete ve dergilerde bu biçimde yayımlamak
tefrika roman
Süreli yayınlarda her gün bir bölümü yayımlanan roman
tefrika