Onun gözlerinde gözyaşı gördüm.
- I saw tears in his eyes.
Kızlar, romanı okuduktan sonra gözyaşı döktüler.
- The girls shed tears after reading the novel.
Para yırtmak suçtur ama çekleri yırtılmak suç değildir.
- Tearing money up is a crime, but tearing checks up isn't.
Para yırtmak suçtur ama çekleri yırtılmak suç değildir.
- Tearing money up is a crime, but tearing checks up isn't.
Hikayeyi dinlerken gözyaşı döktü.
- She shed tears while listening to the story.
Gözyaşı akıtmamak için çabaladı.
- She tried not to shed a tear.
Bu evin çok fazla onarıma ihtiyacı var, onu yıkmak ve yenisini yapmak daha kolay olacaktır.
- This house needs so many repairs, it would be easier to tear it down and build a new one.
Bu evin çok fazla onarıma ihtiyacı var, onu yıkmak ve yenisini yapmak daha kolay olacaktır.
- This house needs so many repairs, it would be easier to tear it down and build a new one.
Biz evimizi yıkmayı planlıyoruz.
- We're planning to tear down our house.
Bunu temizlemek bir sürü zaman, kan, ter ve göz yaşı aldı.
- It took a lot of time, blood, sweat and tears to clean it.
Onun mektubu yırtıp attığını gördüm.
- I saw him tear up the letter.
Gözyaşları içinde, o, mektubunu yırttı ve onu attı.
- In tears, she tore up his letter and threw it away.
Müziksiz dünya çile dünyasıdır.
- Without music the world is a vale of tears.
Para yırtmak suçtur ama çekleri yırtılmak suç değildir.
- Tearing money up is a crime, but tearing checks up isn't.
Yanaklarından süzülen yaşlarla ona seslendi.
- She called out to him, with tears running down her cheeks.
Annem gözlerinde yaşlarla bana baktı.
- My mother looked at me with tears in her eyes.
And in all her letters since, she had spoken of her aunt as a silly, vain, worldly woman, weeping crocodile tears, for an old husband whose death had released her from the tedium of his company.
The whole audience was in tears at the end of the film.
He went tearing down the hill at 90 miles per hour.
A small tear is easy to mend, if it is on the seam.
The slums were torn down to make way for the new development.
Ryan wiped the tear from the paper he was crying on.
Her eyes began to tear in the harsh wind.
1. She blinked back her tears and went on.
2. He blinked his tears back and endured the pain.
... in the sweat and blood and tears to make it happen, ...