Para yırtmak suçtur ama çekleri yırtılmak suç değildir.
- Tearing money up is a crime, but tearing checks up isn't.
Para yırtmak suçtur ama çekleri yırtılmak suç değildir.
- Tearing money up is a crime, but tearing checks up isn't.
Bana gözyaşı kanalımın tıkandığı söylenildi.
- I was told my tear duct was blocked.
Hikayeyi dinlerken gözyaşı döktü.
- She shed tears while listening to the story.
Bu evin çok fazla onarıma ihtiyacı var, onu yıkmak ve yenisini yapmak daha kolay olacaktır.
- This house needs so many repairs, it would be easier to tear it down and build a new one.
Zor ve üzüntülü zamanlarda diğer insanlar için bir şey yapmaya çalışırız.
- In hard times, in sorrowful times, let's try doing something for other people.
Oğulları üzüntülü şekilde babalarını gömdü.
- The sons sorrowfully buried their father.
Biz evimizi yıkmayı planlıyoruz.
- We're planning to tear down our house.
Kimse bu evi yıkmayacak.
- Nobody is going to tear down this house.
Bunu temizlemek bir sürü zaman, kan, ter ve göz yaşı aldı.
- It took a lot of time, blood, sweat and tears to clean it.
Bu kumaş kolay yırtılır.
- This cloth tears easily.
Kutuyu yırtarak açabilirsin.
- You can tear the box open.
Mary kederli bir şekilde kızını gömdü.
- Mary sorrowfully buried her daughter.
Mary kederli bir şekilde babasını gömdü.
- Mary sorrowfully buried her father.
Mary kederli bir şekilde annesini gömdü.
- Mary sorrowfully buried her mother.
Mary kederli bir şekilde babasını gömdü.
- Mary sorrowfully buried her father.
Her şey geçicidir ve bu nedenle üzücüdür.
- Everything is transient and therefore sorrowful.
Para yırtmak suçtur ama çekleri yırtılmak suç değildir.
- Tearing money up is a crime, but tearing checks up isn't.
Yanaklarından süzülen yaşlarla ona seslendi.
- She called out to him, with tears running down her cheeks.
Bu şarkı o kadar acıklı ki gözlerimi yaşarttı.
- This song is so moving that it brings tears to my eyes.
Aaron was a little tearful until Laura came to reassure him.
He went tearing down the hill at 90 miles per hour.
A small tear is easy to mend, if it is on the seam.
The slums were torn down to make way for the new development.
Ryan wiped the tear from the paper he was crying on.
Her eyes began to tear in the harsh wind.