tazelenme

listen to the pronunciation of tazelenme
Türkçe - İngilizce

tazelenme teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

tazele
{f} refresh

Tom refreshed his drink. - Tom içkisini tazeledi.

She refreshed her memory with the photo. - Fotoğrafla hafızasını tazeledi.

tazele
{f} refreshed

Tom refreshed his drink. - Tom içkisini tazeledi.

I feel quite refreshed after taking a bath. - Banyo yaptıktan sonra oldukça tazelenmiş hissediyorum.

tazele
brush up on

If you're going to go to France, you should brush up on your French. - Fransa'ya gideceksen, Fransızcanı tazelemelisin.

Before going to work in Paris, I must brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

tazele
{f} refreshing
tazelenmek
(for something old) to be replaced with something fresh
tazelenmek
(for food previously cooked) to be reheated
tazelenmek
refresh
tazelenmek
(for a feeling or thought) to be instilled in one again
tazelenmek
freshen
Türkçe - Türkçe
Tazelenmek işi
tazelenmek
Taze duruma gelmek, tazelik kazanmak
tazelenmek
Tazelemek işi yapılmak
tazelenme