He's always dissatisfied.
- O her zaman tatminsiz.
I was quite dissatisfied.
- Oldukça tatminsizdim.
I remained extremely unsatisfied.
- Son derece tatminsiz kaldım.
We hope this will be to your satisfaction.
- İnşallah bu sizi tatmin eder.
I trust the room will be to your satisfaction.
- Odanın sizi tatmin edeceğine güveniyorum.
No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.
- Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.
You may content yourself with what we have.
- Bizim sahip olduğumuzla kendini tatmin edebilirsin.