Are you dissatisfied with our decision?
- Kararımızdan tatminsiz misiniz?
He's always dissatisfied.
- O her zaman tatminsiz.
I remained extremely unsatisfied.
- Son derece tatminsiz kaldım.
I trust the room will be to your satisfaction.
- Odanın sizi tatmin edeceğine güveniyorum.
We hope this will be to your satisfaction.
- İnşallah bu sizi tatmin eder.
You may content yourself with what we have.
- Bizim sahip olduğumuzla kendini tatmin edebilirsin.
No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.
- Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.