Sonuna kadar görevi taşımalısın.
- You must carry the task through to the end.
Yarına kadar görevi gözden geçirmeliyim.
- I must go through the task by tomorrow.
Bir ülkeyi yönetmek kolay bir iş değildir.
- To rule a country is no easy task.
Sizin robotunuz yemekleri hazırlayacak, temizleyecek, bulaşıkları yıkayacak, ve diğer ev işlerini yapacak.
- Your robot will prepare meals, clean, wash dishes, and perform other household tasks.
O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı.
- Although he was writing carefully, he had many mistakes in his writing task.
Bizim sorunlarımız yok. Yalnızca görevlerimiz var.
- We don't have problems. We only have tasks.
Askerî uçakların sadece yarısı savaşa katılabilir. Kalanlar ise başka görevler için kullanılır.
- Only half of all military planes can fight. The rest are used for other tasks.
Belli görevler için bilgisayarım çok yararlı olabilir.
- For certain tasks, my computer can be very useful.
Sen görevlerini yaptın mı?
- Did you do your tasks?
The CEO's task force developed a thoroughgoing marketing strategy for the new product line.
hen any of his descendants chose to take him to task for the crudeness of his manners he was accustomed to look them coldly over and retort that things had come to a pretty pass when comparatively new people ventured to instruct the oldest of the old settlers as to what was or was not good form.
... But let's come back to something the president ' I agree on, which is the ' the key task ...
... like the new task switcher we introduced in Honeycomb. You can see it here. ...