Mary was donor-conceived and is trying to track down her biological father.
- Mary donör tarafından tasarlanmış ve biyolojik babasını izlemeye çalışıyordu.
These tire tracks were made by a mid-size vehicle.
- Bu lastik izleri orta boy bir araç tarafından yapıldı.
As soon as I can get my son to scan our family photos, I'll upload some of them to our website.
- Aile fotoğraflarımızı oğluma taratır taratmaz, onlardan bazılarını web sitemize yükleyeceğim.
I have to be honest. I was a little bit nervous the first time I had an MRI scan.
- Dürüst olmak zorundayım. Ben bir MRI taraması ilk yaptırdığım zaman biraz sinirliydim.
Sami scoured the Internet to find more information about that.
- Sami o konuda daha fazla bilgi bulmak için İnternet'i taradı.
I have a wooden comb.
- Benim bir tahta tarağım var.
Do you want me to comb your hair?
- Saçını taramamı ister misin?
Dan spent hours scanning dozens of pages of Linda's diary.
- Dan, Linda'nın günlüğünden düzinelerce sayfayı tarayarak saatler geçirdi.
The harp of Tara swells.