It was a publicity stunt.
- O bir tanıtım dublörlüğüydü.
We don't want any bad publicity.
- Biz herhangi bir kötü tanıtım istemiyoruz.
The introductions are being made.
- Tanıtımlar yapılmaktadır.
Introductions have already been made.
- Zaten tanıtımlar yapıldı.
You are the next in line for promotion.
- Tanıtım sırasında bir sonraki kişisin.
I'm anxious for a promotion.
- Ben bir tanıtım için hevesliyim.
Introducing foreign plants, such as palm trees can damage ecosystems.
- Palmiye ağaçları gibi yabancı bitkilerin tanıtımı ekosistemlere zarar verebilir.
Up to now he had made nine humanoid robots but they were all demonstration models.
- O şimdiye kadar dokuz insansı robot yapmıştı ama onların hepsi tanıtım modelleriydi.
Give me a demonstration.
- Bana bir tanıtım yap.
The introductions are being made.
- Tanıtımlar yapılmaktadır.
Tom delivered the introductory speech.
- Tom tanıtım konuşmasını yaptı.