tanınmıyor

listen to the pronunciation of tanınmıyor
Türkçe - İngilizce
(Bilgisayar) unrecognized
unknown
tanı
{i} diagnosis
tanı
identification
tanı
direct
tanı
(Bilgisayar) identify

Some people identify success with having much money. - Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.

You can easily identify Tom because he is very tall. - Tom'u kolaylıkla tanıyabilirsin çünkü o çok uzun.

tanı
recognise

The computer recognises two hundred different types of errors. - Bilgisayar iki yüz farklı tipteki hatayı tanır.

I can recognise my own kind. - Ben kendi türümü tanıyabilirim.

tanı
{f} recognized

Everyone recognized him as a brilliant pianist. - Herkes onu görkemli bir piyanist olarak tanıdı.

She was burned so extensively that her children no longer recognized her. - O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.

tanı
diagnostic

The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument. - Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.

tanı
diagnosis teşhis
Türkçe - Türkçe

tanınmıyor teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

tanı
Bir hastalığı tanıma işi, teşhis
tanınmıyor