Please use automatic speech recognition!
- Lütfen otomatik konuşma tanıma yazılımı kullan.
He gave me a smile of recognition.
- Bana bir tanıma tebessümü verdi.
Tom walked right past Mary without recognizing her.
- Tom onu tanımadan Mary'nin yanından geçti.
Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
- Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
Tom described Mary quite well, so it was easy to recognize her when I saw her.
- Tom Mary'yi oldukça iyi açıkladı, bu yüzden onu görünce onu tanımak kolaydı.
Sellers and buyers are anonymous and very hard to recognize.
- Satıcılar ve alıcılar anonimdir ve tanımak çok zordur.
Tom wants to get to know Mary better.
- Tom Mary'yi daha iyi tanımak istiyor.
Tom has known Mary since childhood.
- Tom Mary'yi çocukluğundan beri tanımaktadır.
Tom wants to get to know Mary better.
- Tom Mary'yi daha iyi tanımak istiyor.
Tom wanted to get to know Mary better.
- Tom Mary'yi daha iyi tanımak istedi.
Some people identify success with having much money.
- Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.
I don't want to identify myself with that group.
- Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
Can you recognise the person in this picture?
- Bu resimdeki kişiyi tanıyabilir misin?
Remember me? No. Well, well. I'm surprised you don't recognise me! Are we supposed to?
- Beni hatırlıyor musun? Hayır. Hayret. Beni tanımamana şaşırdım! Tanımamız gerekiyor mu?
I recognized her by the hat she was wearing.
- Onu giydiği şapkadan tanıdım.
She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such.
- O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.
The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument.
- Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.
Allowing robots to take their own decisions can be dangerous, because they can turn against their owner.
- Robotların, kendi kararlarını verebilmelerine olanak tanımak tehlikeli olabilir; çünkü sahiplerine karşı çıkabilirler.