tamamlayan

listen to the pronunciation of tamamlayan
Türkçe - İngilizce
adjunct
(Kimya) complement
supplementary
(Bilgisayar) completed by
(Tıp) complementary
expletive
(Anatomi) complementer
tamamlayan sözcük
expletive
tamamla
{f} complete

We should be able to complete the work in five days. - Biz, beş gün içinde işi tamamlayabilmeliyiz.

He needed more time to complete the task. - Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.

tamamla
fulfill
tamamla
follow through
tamamla
finish off
birbirini tamamlayan mallar
(Ticaret) goods complementary
birbirini tamamlayan unsurlar
vitals
tamamla
consummate
tamamla
followthrough
tamamla
completing

He had a share in completing the job. - O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.

I'm not completing your assignments. - Ben senin ödevlerini tamamlamıyorum.

tamamla
completed

After months of negotiations, the peace treaty was completed. - Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı.

Tom completed the mission. - Tom misyonunu tamamladı.

tamamlayan