tamamlanmak

listen to the pronunciation of tamamlanmak
Türkçe - İngilizce
to be completed, be finished; to be made complete or whole; to be complemented
finish
be done
round
tamamla
{f} complete

We should be able to complete the work in five days. - Biz, beş gün içinde işi tamamlayabilmeliyiz.

He needed more time to complete the task. - Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.

tamamla
fulfill
tamamla
follow through
tamamla
finish off
tamamlanma
completion of
tamamla
consummate
tamamla
followthrough
tamamla
completing

He had a share in completing the job. - O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.

I'm not completing your assignments. - Ben senin ödevlerini tamamlamıyorum.

tamamla
completed

I completed the university course comfortably. - Üniversite sürecini rahatlıkla tamamladım.

The new railway is not completed yet. - Yeni demiryolu henüz tamamlanmış değildir.

Türkçe - Türkçe
Bitirilmek: "Ayakkabıları çıkarıp terlikleri giyme faslı tamamlanmıştır."- T. Buğra
Bitirilmek
Eksiksiz duruma getirilmek, tamam olmak, bütünlenmek
dolmak
tamamlanma
Tamamlanmak işi
tamamlanmak