tamamlama teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- completion, integration
- fulfillment
- perfection
- fulfilment
- integration
- consummation
- accomplishment
- follow through
- finishing
- finish
He finished his chores in no time.
- O, işlerini hiç vaktinde tamamlamadı.
It'll take a long time for me to finish this.
- Bunu tamamlamak çok zamanımı alacak.
- (Hukuk) completion
I intend to carry this project through to completion.
- Bu projeyi tamamlamak niyetindeyim.
- {i} completing
He had a share in completing the job.
- O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
- (Politika, Siyaset) clearance
- implementation
- complementation
- supplementation
- complete
Youths who are caught violating the new rules on behaviour will lose their right to free travel, and will have to complete unpaid community work to earn it back.
- Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.
He needed more time to complete the task.
- Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
- fulfill
- tamamlamak
- {f} complete
The project will require 2000 man-hours to complete.
- Proje tamamlamak için 2000 adam-sat gerektiriyor.
He needed more time to complete the task.
- Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
- tamamlama ilkesi
- (Hukuk) principle of subsidiarity
- tamamlama direnci
- compensating resistance
- tamamlama tarihi
- completion date
- tahmini tamamlama zamanı
- (Askeri) estimated date of completion
- tahmini tamamlama zamanı
- (Askeri) estimated time of completion
- tahmini tamamlama zamanı; komisyonda geçecek tahmini zaman
- (Askeri) estimated time for completion; estimated time in commission
- tamamlamak
- {f} do
- tamamla
- {f} complete
Let's complete this picture quickly.
- Haydi bu resmi çabucak tamamlayalım.
We should be able to complete the work in five days.
- Biz, beş gün içinde işi tamamlayabilmeliyiz.
- tamamlamak
- fulfill
- tamamlamak
- to complete, finish; to make (something) complete or whole, fill in (the gap, the missing parts); to complement
- tamamlamak
- take up
- tamamlamak
- implement
- tamamlamak
- fill in
- tamamlamak
- {f} consummate
- tamamlamak
- {f} complement
- tamamlamak
- carry
- tamamlamak
- round up
- tamamlamak
- (Dilbilim) polish off
- tamamlamak
- carry through
- tamamlamak
- supply
- tamamlamak
- be completed
- tamamlamak
- follow through
- tamamlamak
- finish off
- tamamlamak
- cap
- tamamlamak
- topping up
- tamamlamak
- dispose of
- tamamlamak
- make something up
- tamamlamak
- make up
- tamamlamak
- piece together
- tamamlamak
- round out
- tamamlamak
- (Kanun) conclude
- tamamla
- fulfill
- tamamla
- follow through
- tamamla
- finish off
- tamamlamak
- crown
- tamamlamak
- go through with
- tamamlamak
- catch up on
Tom is always sleeping in class. It almost seems like he goes to school just to catch up on his sleep.
- Tom her zaman sınıfta uyuyor. Neredeyse o sadece uykusunu tamamlamak için okula gidiyor gibi görünüyor.
- tamamlamak
- carry out
- birbirini tamamlama
- to complement each other
- tamamlamak
- caught up
- tamamlamak
- carry sth out
- tamamlamak
- finalising
- birbirini tamamlama
- complementing (each other)
- cümle tamamlama testi
- (Eğitim,Pisikoloji, Ruhbilim) sentence completion test
- tamamla
- consummate
- tamamla
- followthrough
- tamamla
- completing
I'm not completing your assignments.
- Ben senin ödevlerini tamamlamıyorum.
He had a share in completing the job.
- O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
- tamamla
- completed
After months of negotiations, the peace treaty was completed.
- Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı.
All is completed with this.
- Hepsi bununla tamamlandı.
- tamamlamak
- button up
- tamamlamak
- finish
You didn't give Tom enough time to finish.
- Tom'a tamamlamak için yeterli zaman vermedin.
We must work hard to finish this task before Friday.
- Bu görevi Cuma gününden önce tamamlamak için çok çalışmalıyız.
- tamamlamak
- (Hukuk) fulfil
- tamamlamak
- work off
- tamamlamak
- round off
- tamamlamak
- integrate
- tamamlamak
- to complete, to consummate, to complement; to finish
- tamamlamak
- supplement
- tamamlamak
- serve out
- tamamlamak
- clear up
- tamamlamak
- eke out
- tamamlamak
- perfect
- tamamlamak
- finalize
- tamamlamak
- bring to completion
- tamamlamak
- work up
- tamamlamak
- (deyim) carry sth. out
- telli ve telsiz tamamlama
- (Askeri) radio and wire integration