talk; discourse; speech; language

listen to the pronunciation of talk; discourse; speech; language
İngilizce - Türkçe

talk; discourse; speech; language teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

word
medih
word
yazılı sözcük
word
sözcüklerle anlatmak
word
(Argo) haklısın
word
sessiz

Ben akşam yemeği sırasında bir kelime söylemedim. Biz neredeyse bir saat sessiz kaldık. - I didn't say a word during the dinner. We kept quiet for almost an hour.

word
kısa konuşma
word
haber

Onun ölüm haberini aldık. - We received word of her death.

Mary'nin ondan ayrılmak istediğini haber aldım. - I got word that Mary wants to divorce him.

word
mesaj
word
emir
word
bilgi

Konuştuğu insanlar daha önce bir bilgisayar görmedikleri için Tom computer kelimesini nasıl çevireceğini bilmiyordu. - Tom didn't know how to translate the word computer because the people he was talking to had never seen one.

Bunun gerçek bir bilgi olduğunu sanmıyorum. - I don't think that's a real word.

word
sözcüklerle ifade etmek
word
ağız kavgası
word
{i} söz, laf: I'm sick of your fine words. Güzel sözlerinden bıktım artık. Do you know the words to this song? Bu
word
sözcük,v.sözcüklerle anlat: n.kelime
word
(fiil) söylemek, ifade etmek
word
(İnşaat) kelime, söz
word
aleksi
word
{i} kelime, sözcük
İngilizce - İngilizce
word
talk; discourse; speech; language